23 Nisan 2016 Cumartesi

Eskilerden bir gün

Az önce bir aynaya baktım saç sakal yine birbirine karışmış. Odamın içine hapsolmuşum. Vücudum kan ve kahve dolaşımı yapıyor. Evin içinde kahve kupası ile geziyorum. Klavyenin tuşların üstü terlemiş. Giydiğim terlikler yıllardan kalma. Masamın üstündeki kitapları yaksak evin kışlık ısınma ihtiyacı karşılanır ama sadece masanın üstünde duruyorlar. Hala ne işe yaradığını bilmediğim YDS test kitapları duruyor masanın üst raflarında, güya çalışacaktım. Tarık Buğra’nın kitabını aldırmıştım, sırf kaldığım yeri unutmamak için kitap açık şekilde duruyor.
Ne zaman güzel bir şarkı duysam şarkıcının albümünü internetten hemen indiririm. Güzel bir film mi çıkmış? beklerim internete düşünce belki izlerim. Sinemaya gitmek için evden bir adım atmak gelmiyor içimden. Zaten de işim olmaz sinemayla. Alışveriş diye bir şey var insanlar gidip bir şeyler alıyorlar mağazalardan. Benim elimin altında gittigidiyor gibi online alışveriş siteleri var giriyorum siteye kafama göre beğeniyorum basıyorum tek tuşa 2-3 güne gelir eve kargoyla az sabırlı olalım yeter zaten hep evdeyim kargonun evde yokken gelmesi gibi bir ihtimal söz konusu değil.
Tartışmalar hiç bana göre değil, sessiz kalmak çoğu zaman daha iyi bir tercih. Parfüm tercihimi özenli yaparım ki zaten her zaman kendi parfümümü kendim soluyorum. Muhabbetim sıkıcıdır sıradan günlük olayları 30 dk 1 saat konuşacabilecek biri asla değilim. Araştırdığım ilgilendiğim konular tamamen farklı şeyler çoğu kişinin ilgilenmediği boş görünen şeyler.
İşte sonra kendime sordum ben bunları buraya niye yazıyorum diye ne bileyim işte yazasım geldi yazdım. Ben yazayım isteyen okur zaten ama sanmıyorum uzun yazı görenler atlayıp geçiyorlar ve paragrafın bu alt kısımlarını göremeyecekler bile.
Neyse bu kadar yazdık fazla uzatmayalım.
Sonuç şu ki; boş boş yazıyorum ve rahatlıyorum.
06.01.2013
Saat 23.13

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder